Bandırma ve Erdek halkı asbestli borularla zehirlenirken, BASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk gizlice geliyor, röportaj verip sessizce gidiyor.
Bandırma’da sabah musluğu açtığınızda su değil, ihmal akıyor. Yıllardır değişmeyen asbestli boruların içinden geçen her damla, aslında bir sağlık bombası.
Ama kimse telaşlanmasın BASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk geçenlerde Bandırma’ya uğramış. Gizli bir ziyaretmiş.
Ne tesadüf, halkın haberi yok… ama bir sosyal medya hesabıyla özel röportaj yapmak için gelmiş. Hızlı bir çay, kısa bir röportaj, iki gülümseme, bir teşekkür… ve sonra hızla şehir dışı.
Sanki “kaçak röportaj timiyle” gelmiş gibi.
Bandırma’da Su Var, Ama Temizlik Yok
Bandırma’nın sokakları her gün aynı manzaraya uyanıyor: patlayan borular, çamur içinde kalan caddeler, kokudan geçilmeyen rögarlar…
Bir de üstüne “asbestli borular” gerçeği var. Yani, şehrin altyapısı kanserojen, BASKİ yönetimi ilgisiz.
BASKİ’ye göre her şey yolunda. Ama vatandaşın bardaktaki suyu bile tedirgin içilir halde.
Cunda’da borular değiştiriliyor, Ayvalık’ta törenle hatlar yenileniyor. Manyas’ta asbestli borular değişiyor…
Bandırma’da?
Sadece kısa süreli kaçak köçek ziyaretler.
O da gizli.
Hani neredeyse, “Bandırma’ya geldim ama kimseye çaktırmayın” der gibi.
Gizli Geliş, Röportaj Kaçışı
Sayın Erdoğan Öztürk, siz bu şehre resmî ziyaret değil, adeta “gizli operasyon” düzenliyorsunuz.
Kafile yok, duyuru yok, basın bilgilendirmesi yok. Hatta Basını taktığınız bile yok
Sadece bir sosyal medya hesabına özel röportaj, ardından Bandırma’ya “su gibi gelip, buhar gibi gitmek.”
Halkın suyu zehirli, borular asbestli, yollar çöküyor, siz hâlâ röportajda “çalışıyoruz” dediniz dimi?
İnanın, artık Bandırma’da bu lafın ağırlığı yok — su basıncı kadar bile.
Saha Çalışması Değil, Sahne Çalışması
Gerçek saha çalışması, mahalleye gitmektir, vatandaşı dinlemektir, boruya dokunmaktır.
Ama sizinki “sahne çalışması.”
Kameralar hazır, poz veriliyor, halkın gözüne “algı” serpiştiriliyor.
Sonra da dönüş vakti.
Sahi, o röportaj sonrası kaç dakika Bandırma’da kaldınız?
Gerçekler Gizlenmiyor, Sadece Göz Ardı Ediliyor
Balıkesir genelinde 1800 kilometre asbestli boru var. Bandırma ve Erdek bu riskin tam merkezinde.
Ama bu konuda ne bir şeffaf rapor var, ne de halkla paylaşılmış bir takvim.
Vatandaş, suyun içinde ne var bilmiyor.
Sadece patlayan borunun nerede olduğunu ezberledi artık.
Bir şehir düşünün; herkes asbestten korkuyor ama kimse bunu açık açık konuşamıyor.
Yetkililer “analiz yaptık” diyor ama sonuçlar ortada yok.
Demek ki analiz değil, psikolojik rahatlatma seansı yapılıyor.
Halkın Sabrı Taştı
Vatandaş artık şunu soruyor:
“Biz mi asbestli su içiyoruz, yoksa siz mi gerçekle yüzleşemiyorsunuz?”
Her gün CİMER’e şikâyet, sosyal medyada tepki, habersiz kesintiler…
Ama cevap yok.
Çünkü BASKİ için Bandırma sadece haritada bir nokta.
Oysa burada 250 bin insan yaşıyor.
Ve her biri, siz “gizli röportaj” verirken musluktan zehir içiyor olabilir.
Sayın Erdoğan Öztürk,
Bu şehir sizin arka plan sahneniz değil.
Bandırma halkı artık gizli ziyaret değil, açık icraat istiyor.
Röportaj değil, rapor istiyor.
Algı değil, temizlik istiyor.
Bir gün gerçekten “Bandırma’ya geldim” demek istiyorsanız, kamerayı değil, kazmayı elinize alın.
Yoksa tarih sizi, “borular değişmeden koltukta kalan adam” olarak hatırlayacak.
